İstanbul’da Waldorf Okulu olduğunu biliyor muydunuz?
- Ayrıntılar
- Kategori: Çocuk Eğitimi
“İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur” atasözüne katılıyorum. Öğrencilik hayatım boyunca verilen ödevleri yaparken herkes iki kaynaktan yararlanarak yaparken ben on kaynaktan yararlanırdım. Yorulurdum ama her zaman yorulmama değerdi.
Büyüdüm anne oldum. Bu özelliğim bazen daha yorucu bir hal alsa da şimdilik idare ediyorum. Erdal için okul arayışım iki yaşlarındayken başladı. Vaktim de olduğundan evimize yakın tüm kreşlerde Erdalla bir gün geçirmeye başladık. (Hiç birine kayıt olamadık bu ayrı konu). Erdal üç yaşlarındayken Kuzguncuk’ta bir Waldorf Okulu olduğunu öğrendiğimde çok mutlu olmuştum. Tam istediğimiz gibi bir okuldu. Hemen telefona sarıldım. Ömer, heyecanlı sesimden ve sorularımdan, “tamam, akşam buluşalım hemen” dedi ve öylece başladı tanışıklığımız.
Evimizin okula uzak olması dolayısıyla Kuzguncuk’a gidemedi Erdal. Oturduğumuz yerde okul açma çabalarım yeterli maddi ve manevi destek sağlanamadığı için son bulmak zorunda kaldı. Fakat biz yine de görüşmeye devam ettik. Hatta bu dönem başı Erdal Nisan İmece’ye üç gün gidip okulu bıraktı:- Devlet okulu aktivitelerini ve arkadaşlarını özlemiş. Bu da ayrı bir yazı konusu.
Elbirliği yaptığımız sürece her işin üstesinden gelebileceğimizi düşünüyor Ömer. Ben onun çabasını kutluyorum. Okulu tanımanız için kendisiyle kısa bir röportaj yaptık, iyi okumalar.
Meftun Kocakaya Bayır: Kendini kısaca tanıtır mısın? Waldorf’u tanıman ne zamana dayanıyor?
Ömer Özkan: Ben Ömer Özkan, 1972 yılında köy enstitüsü sevdalısı ilkokul öğretmeni babadan ve terzi bir anneden Marmaris’te doğdum. Hacettepe Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği bölümü bitirdikten sonra askerlik için geldiğim İstanbul’da önce işimi sonra eşimi ve iki kızımı buldum. Çocuklar olunca babamın anlattığı Köy Okullarını ararken Waldorf’a rastladım. Waldorf, eğitimci eğitimlerine katıldıktan sonra kendimi eğitim ailesinin içinde buldum. Hayallerimiz güzel Kuzguncuk’ta ete kemiğe büründü.
Devamını oku...